SİYASET Mİ, FİTNEYİ ALEVLENDİRMEK Mİ?

0 14

Suriye’de kanların oluk oluk aktığı bir zamanda Suriye katili ile görüşen ve hediyeleşen siyasi deha(!) Saadet başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa Kamalak, söz konusu AK Parti karşıtlığı olunca soluğu STV ekranlarında aldı… AK Partinin “cemaati bitirmeye çalıştığını” söyleyerek ne kadar firasetli(!) bir başkan olduğunu göstermiş oldu… Sayın Başkanın böyle bir beyanda bulunmuş olması ancak “oy açlığı” ile izah edilebilir…

Daha önceki yazımda cemaatin “A, B, C planlarını” açıklamış ve “ D planlarını” merak ettiğimi ve ileriki günlerin “D planının” ne olacağını göstereceğini yazmıştım… Şimdi cemaatin “D planı” devrede… Cemaat artık dershanelerin kapatılmasını ileri boyuta taşıdı ve “İKTİDAR, HİZMET HAREKETİNİ BİTİRMEYE ÇALIŞIYOR” iddialarını başkalarının dili ile dillendirerek cemaatin hükümetin saldırısı altında olduğunu ifade etmeye ve tabanını AKP aleyhinde kışkırtmaya çalışıyor…

Cemaat, dershanelerin kapatılması propagandası yeterli desteği görmeyince “BİTİRİLMEK İSTENİYORUZ” oyununu sahneye koydu… Sahneledikleri bu oyunda AKP’nin doğduğu siyasi geleneğin şu anki başkanını konuşturup yıldızları hiç barışmayan iki camiayı da karşı karşıya getirerek savaşı daha geniş bir zemine taşımayı istiyor…

İki tarafın kavgalı halini kullanan cemaat 28 Şubat sürecinde yalnız bıraktıkları ve hiçbir destek sunmadıkları aksine aleyhte manşetler attıkları siyasi bir hareketi konuşturmakla muhalefette ne kadar düşük bir seviye içinde olduklarını gösteriyorlar…”Düşmanımın düşmanı dostumdur” sözünün gereğini yapmaya başlayan cemaat, artık muhalefette CHP’yi aratmıyor… Ülkede muhalefet kıtlığı vardı sağ olsun cemaat bu açığı kapatmış oldu..

İslami camianın gözünde değer kaybına uğrayan cemaat, Kamalak’ın bu açıklamaları ile prim kazanmaya çalışmaktadır… Cemaat, hükümetin dershaneleri dönüştürmesini, “cemaatin önünü kesmek” olarak niteleleyen bu iz’ansız ve basiretsiz açıklamalar ile kendi tabanına ve hükümete destek veren diğer tüm İslami dernek, vakıf ve cemaatlere değer verdikleri milli görüş camiasının siyasi liderini kullanarak destek avına çıkıyorlar..

Kamalak’ın da cemaat gibi, siyasi hesapların peşinde koştururken aklıselimi bir kenara bıraktığını görmekteyiz… Vicdanının sesini bastırarak konuşan Kamalak’ın, siyasi alanda temsil ettiği “Milli Görüş” camiasının kendisi ile hem fikir olmadığını biliyorum…

Sayın Kamalak’a sormak gerekiyor, bu hizmet hareketinin önünü kesmek istediğini, hizmet cemaatini bitirmeye çalıştığını söylediğiniz Sayın Erdoğan, acaba bu cemaate ne yaptı? Özel okullarını, özel kreşlerini, dernek ve vakıflarını, özel üniversitelerini, devlet destekli okuma salonlarını, yurtlarını, evlerini ve daha sayamayacağım nice kuruluşlarını mı kapattı? Erbakan geleneğinden gelen sizler neden cemaatin oyununa geliyorsunuz?

Saadet partisinin sâbık Genel Başkanı Recai Kutan, Erdoğan ve arkadaşlarının kendilerinden ayrılmakla iyi yaptıklarını ve kendilerini başarılı bulduğunu söyleyip, takdir ederken neden siz hala olaylara gözü kapalı bakıyor ve siyasi hesapları vicdani hesapların üstünde tutuyorsunuz? Kardeşlerinizi itham altında bırakırken ve “hizmet hareketi bitirilmeye çalışılıyor” yalan ve iftirasını dillendirirken Allah’a vereceğiniz hesabı hiç mi düşünmediniz?

Sayın Kamalak, mazlumiyet(!) içinde olduklarından dolayı sırf Allah rızası için zamanında kendilerine destek vermemiş bir camianın yanında yer alma erdemini(!) gösterdiğini sakın söylemesin… Bu çıkışı ile Kamalak’ın cemaatten oy beklediğini artık çocuklar bile anlıyor… Ancak önceki tecrübeler bizlere cemaatin Saadet’i asla desteklemeyeceğini göstermektedir… Bir zamanlar Kamalık’ın partisinin milletvekili olan “Merve Kavakçı” hanımefendiye sırf başörtüsünden dolayı terörist muamelesi yapan Bülent Ecevit’e şefaat edeceğini söyleyen bir camia, Saadet Partisine destek verir mi?

Sayın Kamalak söz konusu beyanlarında hizmet cemaatini “ülkenin en hayırlı cemaati” olarak nitelemiştir… Sayın Genel Başkan, Hizmet hareketinin dershaneler üzerinden bitirilmeye çalışıldığı ve MGK kararlarının gereğinin yapıldığı iftirasında sınır tanımadığı gibi Hizmet hareketini övmede de sınır tanımayarak tüm İslami cemaatleri hizmet hareketinin gölgesinde bırakmıştır… Sayın Kamalak, hangi ölçülere binaen hizmet hareketini ülkenin en hayırlı hareketi olarak niteledi? Diğer İslami cemaat ve cemiyetler Kamalak’tan hesap sormayacaklar mı?

Bizlere “ne bu cemaat karşıtlığınız?” diyen temiz cemaat mensuplarına “muhatabım siz değilsiniz, sizi bu kirli oyunlardan tenzih ediyorum” diyorum ve aynı şekilde kendilerinden değerli ağabeylerine, “nedir bu AKP karşıtlığınız” demelerini bekliyorum… Her hafta bir manşetle dershane konusunu gündeme taşıyan ve sönmeye yüz tutmuş fitneyi alevlendiren “Hizbu’l-Manşet” Zaman Gazetesi ve STV televizyonunu daha ne kadar masum ve mazlum göreceksiniz?

Biz bu tartışmalarda asla iktidar güçlü olduğu için cemaatin karşısında değiliz… “Zalimi desteklemek zulümdür” bilinci içinde hareket etmekte ve hiçbir cemaat ve cemiyetin vesayeti altında kalmadan sırf Allah rızası için ve kendini dev aynasında gören, yüzde ellinin hükümetine kafa tutma cüretini gösteren hizmet cemaatinin ülke huzuruna bilerek veya bilmeyerek vermeye çalıştığı hezimete karşı olduğumuz için karşı duruşumuzu beyan etmekteyiz…

Tüm çabamız, tehlikeli çıkışlarda bulunan Hizmet hareketinin hem kendileri ve hem de ülkemiz için hezimete dönüşmesin içindir… Zira Hizmet Hareketi bu süreçte Habil’in hilm’inden ve merhametinden faydalanıp Habilin işini sinsice bitirmeye çalışan Kabil gibi hareket etmekte ve yüzde ellinin seçtiği Başbakana her türlü muhalefetin planlarını yapıp uygulamaktadır…

Daha düne kadar mevcut iktidarı destekleyen cemaate bazı soruları sormadan edemiyorum… Siz, Ergenekonu tasfiye edip onların daha önce işgal ettiği makamları işgal etmek için mi AK Parti’ye destek verdiniz? Değilse nedir bu durulmak bilmeyen fitneniz?

Ergenekonu tasfiye ettikten sonra onların yerlerine geçmeyi düşünmeyi amaçladığınızı ve azınlığınıza rağmen ülkenin iplerini ele geçirmek istediğinizi, ülkede tek etkin ve yetkin cemaat olmaya çalıştığınızı söylersek yanlış mı söylemiş oluruz? Ergenekonun tasfiye edilmesi ile biten “cunta” vesayeti yerine bundan sonra “cemaat vesayeti” mi olacaktı? Bunu mu hesaplıyordunuz? Değilse nedir bu oyununuz?

Bu savaşı, seçimle iş başına gelen AK Parti kaybederse bundan sonra atanmışların seçilmişlere tahakkümde bulunacağını ve “cemaat vesayetinin” başlayacağını, söylemeliyim… Artık Milletvekilleri, 28 Şubat öncesi ve sonrasında masalarında buldukları derin devletin “kırmızı çizgilerini” gösteren “kırmızı kitabı” değil derin cemaatin “yeşil çizgilerini” gösteren “yeşil kitabı” bulacaklar…

Cemaat, meşru seçim sistemi ile buyursun başımıza “ulu’l-emir” olarak geçsin… Değilse diğer cemaatler gibi cemaatliğini bilsin… Halkın huzuru yakaladığı bir ortamda kirli senaryolarla kimse kimsenin hak ve hukukunu çiğnemeye kalkmasın… Ülkenin istikbali için kişisel ve kitlesel menfaatlerden geçmeyenlerin bu ülkeye verecekleri hiçbir şey olmaz…

“ Uykudaki fitneyi uyandıranlar Allah’ın lanetine uğrarlar…” bilinci içinde hareket etmek dileği ile…

16.12.2013

Tagged with: , ,
Cahit Karaalp

View all contributions by Cahit Karaalp

Website: http://www.cahitkaraalp.com

Similar articles

Yorum Yazın

E Mail hesabını kimseyle paylaşılmayacaktır. Girilmesi zorunlu olan yerler belirtilmiştir.

Takvim

Aralık 2013
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031