ÇEKİN ELİNİZİ BU DİNİN ÜSTÜNDEN

0 31

Yıllardır din karşıtlığı ile bilinen BDP ye ne oldu bilmem? Birden bire dindar bir parti oluverdi… Bunlara kim akıl verdi bilmiyorum ama bu gidiş iyi değil… Neden mi? Din siyaset malzemesi olmamalı da ondan… Bir parti dini kullanmaya başladı mı, hele din üzerinden siyaset icra etti mi bilin ki artık tüketecek bir malzemesi kalmamıştır, ya da halk bu konuda duyarlı olduğunu baskın bir şekilde anlatmıştır…
Daha önce BDP’nin “Sivil Cuma” eylemlerine şahit olmuştuk… Meydanlarda fahri bir imamın öncülüğünde Cuma namazı kılarlardı… Neden? Diye sorduğumuzda ise; “camiler, imamlar Erdoğan’ın emrinde” diye cevap verirlerdi… İmamları; Erdoğan’ın, devletin ajanı olarak tanıtmaktan geri durmazlardı… Hatta bu söylemi milletin arasına yayan “Altan Tan” olmuştu…
Ekmek peşinde koşan, kimseye zararı olmayan imamlar, ne dediğini bilmeyen bir BDP’li vekilin iftirası sonucu halkın gözünde kararmışlardı… Ardından cami terk edilmiş, meydanlar mescide(!) dönmüştü… O dönemlerde imam olduğumdan bu sürecin sıkıntısını birebir yaşayanlardan biriydim… Kaç kişi bana, “sen devlet ajanısın, arkanda namaz olmaz” diye çıkışıyorlar ama iş nikâh kıymaya gelince de tükürdüklerini yalarcasına geliyorlardı… BDP’ ye gönül vermiş kardeşim nereden bilsin imamları ajan ilan eden zihniyetin şeytanın ipine tutunduğunu…
O dönemlerde cemaatime, “siz devletin emrindeki camilerden çıktığınızda bağımsız camilere gideceğinizi mi düşünüyorsunuz?” diye çıkışıyor ve BDP’nin bu politikasının rastgele olmadığını, buna bir anda karar verilmediğini, bunun dini dönüştürme projesi olduğunu, cami protestosu ile “dine ayar” verilmeye çalışıldığını söylüyordum… Ama dinleyen yoktu…
Ne oldu? Neden şimdi o meydanlarda sivil cumalar kılınmıyor? Yoksa eylem amacına ulaştı da bizim mi haberimiz yok? Camilerdeki imamlar artık ajan değil mi? Artık camiler devletin kontrolünden çıktı mı? Yoksa hutbeler, vaazlar Kürtçe yapılınca eyleminiz hedefine ulaşmış mı oldu?
Camilere ambargo koyan zihniyet, ne hikmetse okullara ambargo koyamıyordu… Bir, iki gün okula gitmeme çağrısı dışında çağrıda bulunulamıyordu… Daha doğrusu “çocuklarınızı okula göndermeyin” çağrısına halkın olumlu cevap vermeyeceğini biliyorlardı… Hâlbuki çocuklar, okullarda eğitimden geçiyorlardı… Camilerde ise yaşını başını almış insanlar sadece ibadet ediyordu…
Cuma eyleminiz sayesinde cumalara Kürtçe hutbe ve Kürtçe vaaz geldi diye düşünüyorsanız, hadi bakalım şimdi de anadilde eğitim için okullardan çocuklarınızı çekin, meydanlarda ders verdirin de sizin samimi olduğunuzu bilelim… Yapamazsınız değil mi? O halde sizin bu Cuma eyleminiz de aslında, Kürtçe hutbe ve vaaz için değil dini dönüştürme içindi değil mi?
BDP siyaset sahnesine çıktığı günden beri hep din engelini aşmaya çalıştı… Aşamayınca da dine yön vermeye kalktı… BDP’nin son dönem politikası maalesef bu meyanda seyrediyor… BDP; son birkaç yılda, dini hassasiyetten daha çok dine duyarlı olan Kürt halkın beklentilerini karşılamak, dinle uzlaşı içinde olunduğunu göstermek ve tabanı kontrol edebilmek için Kutlu Doğum programlarını düzenlemeye başladı… Başörtülü aday göstermeleri de bu sürecin bir parçasıdır…
“Belki de BDP düzelmiş, tövbe etmiş ve yaptığı yanlışı sürdürmekten vazgeçmiştir” diyebilirsiniz… Ben de hep böyle görmek istedim, ama göremedim… Neden mi?
En son Abdullah Öcalan’ın talimatı ile toplanan ve Türkiye’deki İslami çevrelerden hiç kimsenin davet edilmediği “Demokratik İslam Kongresi” hüsnü zannımın önüne geçti… Bu Kongrenin sonuç bildirgesini okuduğunuzda, İslam’ı olduğu gibi kabullenemeyenlerin İslam’ı dönüştürmeye çalıştıklarını rahatlıkla göreceksiniz…
Bu, BDP “dini dönüştürmek istiyor” iddiama yeterli bir delil mi değil elbette… Cumhurbaşkanlığına aday olan Sayın Salahattin Demirtaş bir alevi toplantısında Diyanet’in gereksiz bir kurum olduğunu, kaldırılması gerektiğini, inançlar arasında herhangi bir üstünlüğün söz konusu olmadığını söylüyordu…
Peki, Demirtaş’a göre camiler kime bağlanmalı? Bunun cevabını “Demokratik İslam Kongresinin” sonuç bildirgesinden öğrenebilirsiniz… Ne diyor orada? Camiler Medreselerin kontrolüne verilmeli… Peki, BDP ve Demirtaş bu konuda samimi mi? Asla… Neden mi? Çünkü yıllardır bizi bu medreseler geri bıraktı demiyorlar mıydı?
Demirtaş Medreseleri bağımsız mı zannediyor? Medreselerin kimlere bağlı olduğunu biliyor mu? Her bir medresenin farklı bir tarikata bağlı olduğunu ve böyle bir uygulamanın din faciasına götüreceğini biliyor mu? Bence biliyor… Peki, neden öyle diyor? Dindarlar kendi içlerinde çatışsın, BDP’nin işleri kolay olsun, dini daha kolay dönüştürebilsinler diye… Sayın Demirtaş ne olur sen bağlamanı çal, bağlı olduğun yerlerin türküsüne söyle… Ama ne olur bu din üzerinden siyaset yapma… Alevilere yaranmak için dini kullanma…
Diyanet dışında bir kurumun, cemaatlerin bu camileri kontrol edemeyeceğini, böyle bir durumun sakıncalı olduğunu on yıllık imamlık hayatımda öğrendi… Ama diyanet ıslah olmalı mı, yeniden düzenlenmeli mi? Kesinlikle… Şu hali ile diyanet ihtiyaçlara cevap vermekte zorlanmaktadır ama kendini yenileme yolunu her geçen gün hızlandırmaktadır…
Sayın BDP belediyeleri ve Cumhurbaşkanı Adayı Demirtaş, eğer din konusunda samimi iseniz bundan sonra Mardin ve çevresinde faaliyet veren medreselere maddi destek verin, onları ziyaret edin ve belediye desteğinin her zaman kendilerine açık olduğunu belirtin… Birde Mardin ve ilçelerinde ihtiyaç duyulan mahallelerde camiler inşa edin… Kürt halkının çocuklarının imanlı yetişmeleri için projeler geliştirin… İşte o zaman sizin samimi olduğunuza kanaat getirecek ve çalışmalarınıza destek vereceğiz…
Sayın BDP yetkilileri! Son zamanlarda ortaya çıkan eli kanlı, İslam’dan uzak, zalim ve hain İŞİD örgütü üzerinden Müslümanları kötülemeniz, Kürtlerin İslamcı bir örgüt olan İŞİD tarafından öldürüldüklerini söylemeniz ve bunu tabanınızda seslendirmeniz Kürtlerde oluşturmak istediğiniz İslam algısı ile bağlantılı mı? Değilse neden tabanınıza bu işlerin “İslam’la bir ilgisi yoktur” açıklamasını yapmıyorsunuz?
Eğer bu dini dönüştürmeye çalışıyor, Cumhuriyet Türkiyesi’nin dine ayar vermeye çalıştığı gibi sizde dine ayar verme sevdasında ilerliyorsanız iyi bilin ki bu din size galip gelecek, sizi alt edecektir… Unutmayın! Bu yazımda sizin dindarlığınızı değil din üzerinden siyaset yapmanızı tartışmış bulunmaktayım… Siyasi söyleminizin te’kidi olan samimi adımlarınızı görmeyi diliyorum…
06. 08. 2014

Tagged with: , ,
Cahit Karaalp

View all contributions by Cahit Karaalp

Website: http://www.cahitkaraalp.com

Similar articles

Yorum Yazın

E Mail hesabını kimseyle paylaşılmayacaktır. Girilmesi zorunlu olan yerler belirtilmiştir.

Takvim

Ağustos 2014
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031