Elbise sadece bedenin örtüsüdür, kişiliğin ise görüntüsüdür… Elbise kişiye kişilik katmaz, ama kişilik elbiseye asillik katar… İnsan giydiği elbiseye göre şekil almaz, kişiliğine göre kendini ve çevresini şekillendirir… Elbise avret yerlerini örtebilir ama asla kişiliği örtmez… Kişilik veya kişiliksizlik elbise kalıplarına sığmayacak kadar güçlü yapılardır… Eşeğe altın semer vurmak, köpeğe altın tasma takmak ne ise kişilik yoksunlarına güzel elbiseler giydirmekte öyledir…
Kur’an Hz. Yusuf’un gömleklerinden bahseder… Üç farklı dönemde giydiği üç gömleğin hikâyesini anlatır bizlere… Dersler alalım diye… Üç gömlek, Hz. Yusuf’un şahsında her insanın üç dönemini anlatır aslında… İlk gömlek çocukluk dönemini, ikinci gömlek gençlik dönemini, üçüncü gömlek ise olgunluk dönemini sembolize eder… Hz. Yusuf örnekliğinde anlatılan olaylar, her insanın maruz kaldığı durumlardır… Yani Yusuf suresinde anlatılanlar sadece dün yaşanan bir hikâye değil her gün yaşanan ve yaşanacak olan olaylardır aslında…
İlk gömlek çocukların masum dünyasını anlatır, kötülük düşünmedikleri için kötülük beklemezler… Herkese güvenirler, gizli saklı dünyaları yoktur çocukların… Göründükleri gibidirler, herkesi kendileri gibi saf ve temiz bilirler, kirlenmemiş hayalleri vardır… Küçük adımlarla adımlarlar hayatı… Oyunlarla atlatırlar sıkıntıları… Masum bir dünyaları var çocukların… Hz. Yusuf’un hayatını karartanlar gibi gün gelir birileri çıkar karartırlar hayatlarını, boşa çıkarırlar umutlarını… Oyun çağlarında hayatları ile oynarlar…
Hz. Yusuf’un ilk gömleği masumiyet gömleğidir… Çocukluk dönemini ifade etmektedir… Masumiyet her çocuğun doğal giysisidir, güzelliğidir… Hz. Yusuf’un masumiyeti ile özdeşleşen gömleğini hile ve oyunla indirdiler… Hz. Yusuf, gömleğini çıkardı, çocuk aklı ile oyuna girdi… Kendisine kardeşlerinin oyun oynadıklarından; safiyetini, samimiyetini ve masumiyetini kullandıklarından habersizdi… Onu kurtlardan koruyacakları sözünü veren abilerinin kurtlardan daha vahşi olduklarını nereden bilecekti…
Hz. Yusuf abilerini de kendi gibi iyi niyetli, sözlerinin eri, merhamet ve şefkat ehli zannetmekteydi… Maalesef Yusuf’un kardeşleri masumiyetlerini kaybetmişlerdi… Belki de Hz. Yusuf’a kurdukları tuzak sadece Hz. Yusuf’un özgürlüğünü almayacaktı onu masumiyetten, iyilikten, safiyetten de edecekti… Ona ettikleri kötülüklerle felaketlere iteceklerdi… Onu küçük yaşta hayatın zorluklarına terk edeceklerdi… Böylelikle Hz. Yusuf artık Hz. Yakub’un gözde çocuğu olamayacaktı…
Hz. Yusuf’un kardeşleri masumiyet kokan o gömleğini kana boyadılar, kanlı gömleğe yalan bir hikâyeyi sinsice uydurdular… Hz. Yakub’un kurt korkusunu gerçeğe çevirdiler… Aslında kurt yalanları ile içlerindeki kurdu sembolize ettiler… Kişi çocukluk masumiyetinden uzaklaştıkça kurtlaşır, acımasızlaşırdı… Ama Hz. Yusuf masumiyeti bırakmadı, çocukluk masumiyetini korudu, o masumiyetten hiçbir şey kaybetmedi…
Şeytanın hesabı tutmadı… Hz. Yakub’un gözde çocuğu özünden aldığı güçle ayakta durmayı başardı… Asıl özgürlüğün öze bağlılıkta olduğunu gösterdi… Kaybeden Hz. Yusuf değil kardeşleriydi… Ona kötülük edenlerdi… Masumiyetine kast edenlerdi…
Analar, babalar! Çocuklarınızın masumiyetini, fıtratlarından gelen o güzelliği, özü koruyun… Masumiyetten uzaklaşan çocukların kurtlaşacaklarını, kartlaşacaklarını, acımasız olacaklarını unutmayın… Masumiyet gömleğini indirenler kötülüklere gömülürler… Bu gerçeği belleğinizde tutun ve her çocuğun etrafını çeviren kurtların olduğunu unutmayın… Çocuklarınızın etrafını oyunlarla, güzel ve cazip vaatlerle çevirenlere kanmayın… Çocuklarınızı koruyun, Yusufları topluma kazandırın…
Hz. Yusuf’un ikinci gömleği iffet gömleğidir… Bu gömlek gençlik dönemini ifade etmektedir… Hz. Yusuf bu dönemde vezirin eşinin tecavüzüne maruz kalmış, gömleği arkadan yırtılmış ancak gömleğini çıkarmamıştır…
Daha önce gömleğini çıkardığında kuyuya atılmıştı, ana-babadan uzak kalmıştı, köle olmuştu… Ama şimdi bedeni değil ruhu tehlike altındaydı… Artık kıskançlıkla değil şehvetle savaşmaktaydı… Eğer bu gömleği çıkaracak olursa bedeninin yanında ruhu da köle olacaktı, rabbinden uzaklaşacaktı… Yusuf gömleğini çıkarmadı, efendisini aldatmadı, şeytana aldanmadı…
Her genç iffetle güzeldir, özeldir… İffet gömleği, her gencin giymesi gereken takva libasının kendisidir… Zalimlerin yıllarca film, sinema, müzik, okul, eğlence merkezleri, oyun vs. araçlarla gençlerin üzerinden çıkarmak istedikleri gömlek iffet gömleğidir…
Hz. Yusuf, iffet konusunda gençliğin modelidir… İffeti tüketmeyen zilletin zamanla izzete dönüşeceğini Yusuf, iffetsiz izzetin zamanla zillete dönüşeceğini Züleyha göstermiştir… Hz. Yusuf iffet bayrağını hayatı boyunca zirvelere dikmiştir… Gücünü, güzelliğini iffetsizlik yolunda kullananların er veya geç kaybedecekleri gerçeğini Yusuf suresi özetlemiştir…
Gençlerimizin ergenlik dönemlerinde kaybettikleri iffetin savaşın Hz. Yusuf bir ömür vermiştir… Hz. Yusuf, iffetin gençliğin olmazsa olmazı olduğunu hayatı ile ifade etmiştir… Zina etmemek için zindana girmiştir… Köleliğin iffetsizlik demek olmadığını, fakirliğin, yoksulluğun, kimsesizliğin, çaresizliğin iffetsizliğe kapı aralamayacağını en iyi Yusuf göstermiştir… Ve tüm insanlığa; “iffet tükenmek bilmez bir hazinedir… İffeti kaybeden her şeyi kaybetmiştir” mesajını vermiştir…
Gençlik; Hz. Yusuf gibi zalimlere, kötülere, fuhuş tellallarına karşı iffet savaşı vermedikleri sürece onların oyuncağı olmaya mahkûmdurlar… Hz. Yusuf, güçlülere, Züleyhalara, vezirlere, meliklere, şehir ekâbirlerine tüm güçlerinin, iffetle savaşamayacağı mesajını vermiştir… Güç iffetle çatışınca zillete, iffetle barışınca izzete dönüşür… Hz. Yusuf’un gençlik hayatı bu gerçeğin ifadesidir… Unutmayın gençler! İffet; gençliğin süsü, özü ve gücüdür…
Hz. Yusuf’un üçüncü gömleği ise izzet gömleğidir… Bu gömlek güç dönemini, olgunluk dönemini ifade etmektedir… Hz. Yusuf bu dönemde kanlı gömleğinin aksine babasına şanlı gömleğini göndermiştir… Kendisini kuyuya atan kardeşlerini affetmiştir… Bu dönem çocukluk ve gençlik döneminin devamı ve hasılatıdır… Bu dönem iyi bir çocukluk ve iyi bir gençlik geçirenlerin iyi geçirecekleri bir dönemdir… Aksi de mümkündür… Çocuklukta atılan iyi bir tohum gençlik döneminde iyi sulanırsa olgunluk döneminde iyi meyveler devşirilecektir…
Hz. Yusuf masumiyetin ve iffetin sonucu olarak izzet dönemine kavuştu… Kaybetmediği masumiyet ve savaşını vermekten geri durmadığı iffet, Hz. Yusuf’u zirveye, izzete taşıdı… Bu dönem güç dönemidir… Hz. Yusuf bu dönemde kendisine kötülük eden herkesi affetmiştir… Bu davranışı ile “gücünü masumiyet ve iffetle kazananlardan kötülük gelmez” gerçeğini göstermiştir…
Hz. Yusuf, izzet döneminde bencilliği, kini, öfkeyi, hasedi, kıskançlığı, kibri yere serdi… Merhameti, şefkati, hilmi, tevazuyü, affı, iyiliği düstur edindi… Ve tüm güç sarhoşlarına nasıl bir ahlaka sahip olmaları gerektiğini öğretti… Gücü elinde bulunduranlar insanlara güçlük çıkarmasınlar, güçlerini insanlık yararına hizmetkâr etsinler mesajını verdi…
Kısaca Hz. Yusuf’un hayatı çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemlerimizi anlatır ve nasıl davranmamız gerektiğini hatırlatır… Yusuf suresi, çocukların, gençlerin, yaşlıların, erkeklerin kadınların, efendilerin kölelerin, suçluların mağdurların ne zaman nasıl davranmaları gerektiğini Yusuf üzerinden işler…
Yusuf suresi öyle bir süre ki Yusufi davranışları yüreklere nakşeder… Şeytani tuzakları gözler önüne serer… Yusuf suresi, bir kölenin efendiliğe giden hayat serüvenini zikreder ve adeta bizlere; “zorluklar, kötülükler, kötüler sizi yıldırmasın, KİMSE İLAHİ HESABI UNUTMASIN” mesajını ilka eder… Yusuf suresi, bir toplumu dönüştürmek için çok kişi değil bir Yusuf yeterdir mesajını vermektedir…
Bizi Yusufsuz bırakma Allah’ım… Bize Yusuflar gönder Allah’ım…
23. 06. 2015
Yorum Yazın